Cumhuriyetimizin 90. Kuruluş Yıldönümü Vesilesiyle Düzenlenen Resepsiyonda Yapılan Konuşma
Nurdan BAYRAKTAR GOLDER
29.10.2013
Değerli misafirler,
Cumhuriyetin ilanının 90’ıncı yıldönümünü kutlamak üzere düzenlediğimiz resmi kabul törenine hoş geldiniz.
Chers invités,
Bienvenue à la réception officielle organisée à l'occasion du 90° anniversaire de la Proclamation de la République.
Türk ulusu bugün, çok zor koşullar altında verdiği bağımsızlık mücadelesinin taçlandırılarak milli egemenliğin tesis edildiği, tüm kurum ve kuruluşlarıyla modern bir devletin temellerinin atıldığı günün, 29 Ekim 1923’ün 90’ıncı yıldönümünü büyük bir gurur ve büyük bir mutlulukla kutluyor.
Bu vesileyle milli mücadelenin önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve Cumhuriyetimizin kurulup korunması uğrunda şehit düşen tüm kahramanlarımızı saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Biliyoruz ki, başta Atatürk olmak üzere, milli mücadelenin tüm kahramanlarına üzerinde onurla yaşanabilir özgür bir vatanı olduğu kadar, egemen, demokratik ve kendi geleceğine sahip çıkabilen bir ulusu da borçluyuz.
Değerli misafirler,
Cumhuriyetin ilanının üzerinden geçen 90 yıl zarfında Türkiye kazandığı güvenle büyük yol katetti.
Aradan geçen bu zaman zarfında, siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal alanlarda önemli ilerlemeler kaydetti, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası ekonomik sisteme uyum gibi birçok konuda önemli dönüşümler yaşadı.
Bugün kadınıyla, erkeğiyle geleceğine yön verebilen, başarılı, renkli, sebatkar, güçlü ve yetenekli bireyler artık Türkiye’yi yeni başarılara taşıyor. 75 milyonluk nüfusunun yarısı otuz yaşın altında olan Türkiye’nin yeni nesli, dinamik karakteriyle, artık Türkiye’ye sığmıyor. Enerjisiyle, yaratıcılığıyla, becerisiyle Türkiye’nin sınırlarının ötesine taşıyor.
90 yıl evvel, bir neslini kaybederek yola çıkan bu ulus, artık dünyanın en güçlü 17’inci ekonomisi. Gayrısafi milli hasılası 1,2 trilyon dolara ulaşıyor.
Zor bir coğrafyada; ancak her zaman olduğu gibi mağrur, görüşüne başvurulan, itibar gören bir ülke.
Hayatlarını yurtdışında sürdüren siz değerli vatandaşlarım,
Her biriniz ülkemizin fahri temsilcisi olarak Türkiye’nin sesini soluğunu, ruhunu, zenginliğini ve derinliğini yansıtıyorsunuz. Ülkenizden belki fiziki anlamda uzaksınız ama biliyorum; içinizden pek çoğu yıllardır burada yaşıyor olmasına rağmen hala sabah kalktığında İsviçre basınıyla birlikte Türk basınını da takip ediyor, İsviçre’nin iç ve dış siyasetiyle, ekonomisiyle ilgilendiği kadar Türkiye’nin siyasetiyle de ilgileniyor, ekonomik gelişmelerini takip ediyor.
Biz sizlerin hem Türkiye’ye hem İsviçre’ye duyduğunuz bağlılığı takdirle karşılıyoruz, destekliyoruz. Bu bağlılığın birbirine alternatif teşkil etmediğinin, bilakis, birbirini besleyip güçlendirdiğinin bilinciyle, her iki yönde daha da pekişmesini arzuluyoruz.
Sizlere burada altını çizerek ifade etmek isterim ki, burada kaydettiğiniz başarılarınızla gurur duyuyoruz ve biliyoruz ki, buradaki kazanımlarınız, İsviçre’nin olduğu kadar ülkemizin de başarısı hanesine yazılmaktadır.
Chers compatriotes, Chers invités,
La Suisse a toujours tenu une place singulière pour la Turquie et ses concitoyens.
Les négociations de paix, point déterminant dans le processus de mise en place de la République ont été finalisées, en juillet 1923, par la signature du Traité de Lausanne. De même, la Convention de Montreux, toujours en vigueur aujourd'hui, a une importance majeure et stratégique quant au contrôle des détroits turcs. Les lois suisses ont également été une source d'inspiration des actes fondateurs de la République et plus particulièrement du Code Civil. Tout ceci révèle l'importance de la Suisse dans l'histoire de la Turquie.
Dans la mémoire de nos peuples, de beaux souvenirs nous unissent.
Le Consulat Général à Genève, inauguré en 1898, a été la première représentation turque en Suisse. La Turquie a toujours considéré que Genève était le symbole de la paix, de l'amitié, de la tolérance et de la conciliation. Nous sommes convaincus que Genève préservera et renforcera, plus encore, toutes ces qualités.
Chers invités, chers amis,
L'enthousiasme qui nous anime pour célébrer l'anniversaire de la Proclamation de la République, l'histoire parcourue dont nous sommes si fiers, notre sentiment de confiance pour l'avenir, sont les reflets des valeurs qui déterminent notre nation.
Aujourd'hui, nous sommes heureux de vivre et de partager tous ces sentiments avec nos amis suisses.
Une fois encore, et avec toutes ces inclinations qui nous transcendent, je tiens à commémorer l'anniversaire de la Proclamation de la République.
Cumhuriyetin ilanının 90’ıncı yıldönümünü kutlamak üzere düzenlediğimiz resmi kabul törenine hoş geldiniz.
Chers invités,
Bienvenue à la réception officielle organisée à l'occasion du 90° anniversaire de la Proclamation de la République.
Türk ulusu bugün, çok zor koşullar altında verdiği bağımsızlık mücadelesinin taçlandırılarak milli egemenliğin tesis edildiği, tüm kurum ve kuruluşlarıyla modern bir devletin temellerinin atıldığı günün, 29 Ekim 1923’ün 90’ıncı yıldönümünü büyük bir gurur ve büyük bir mutlulukla kutluyor.
Bu vesileyle milli mücadelenin önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve Cumhuriyetimizin kurulup korunması uğrunda şehit düşen tüm kahramanlarımızı saygıyla ve minnetle anıyoruz.
Biliyoruz ki, başta Atatürk olmak üzere, milli mücadelenin tüm kahramanlarına üzerinde onurla yaşanabilir özgür bir vatanı olduğu kadar, egemen, demokratik ve kendi geleceğine sahip çıkabilen bir ulusu da borçluyuz.
Değerli misafirler,
Cumhuriyetin ilanının üzerinden geçen 90 yıl zarfında Türkiye kazandığı güvenle büyük yol katetti.
Aradan geçen bu zaman zarfında, siyasi, askeri, ekonomik ve toplumsal alanlarda önemli ilerlemeler kaydetti, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası ekonomik sisteme uyum gibi birçok konuda önemli dönüşümler yaşadı.
Bugün kadınıyla, erkeğiyle geleceğine yön verebilen, başarılı, renkli, sebatkar, güçlü ve yetenekli bireyler artık Türkiye’yi yeni başarılara taşıyor. 75 milyonluk nüfusunun yarısı otuz yaşın altında olan Türkiye’nin yeni nesli, dinamik karakteriyle, artık Türkiye’ye sığmıyor. Enerjisiyle, yaratıcılığıyla, becerisiyle Türkiye’nin sınırlarının ötesine taşıyor.
90 yıl evvel, bir neslini kaybederek yola çıkan bu ulus, artık dünyanın en güçlü 17’inci ekonomisi. Gayrısafi milli hasılası 1,2 trilyon dolara ulaşıyor.
Zor bir coğrafyada; ancak her zaman olduğu gibi mağrur, görüşüne başvurulan, itibar gören bir ülke.
Hayatlarını yurtdışında sürdüren siz değerli vatandaşlarım,
Her biriniz ülkemizin fahri temsilcisi olarak Türkiye’nin sesini soluğunu, ruhunu, zenginliğini ve derinliğini yansıtıyorsunuz. Ülkenizden belki fiziki anlamda uzaksınız ama biliyorum; içinizden pek çoğu yıllardır burada yaşıyor olmasına rağmen hala sabah kalktığında İsviçre basınıyla birlikte Türk basınını da takip ediyor, İsviçre’nin iç ve dış siyasetiyle, ekonomisiyle ilgilendiği kadar Türkiye’nin siyasetiyle de ilgileniyor, ekonomik gelişmelerini takip ediyor.
Biz sizlerin hem Türkiye’ye hem İsviçre’ye duyduğunuz bağlılığı takdirle karşılıyoruz, destekliyoruz. Bu bağlılığın birbirine alternatif teşkil etmediğinin, bilakis, birbirini besleyip güçlendirdiğinin bilinciyle, her iki yönde daha da pekişmesini arzuluyoruz.
Sizlere burada altını çizerek ifade etmek isterim ki, burada kaydettiğiniz başarılarınızla gurur duyuyoruz ve biliyoruz ki, buradaki kazanımlarınız, İsviçre’nin olduğu kadar ülkemizin de başarısı hanesine yazılmaktadır.
Chers compatriotes, Chers invités,
La Suisse a toujours tenu une place singulière pour la Turquie et ses concitoyens.
Les négociations de paix, point déterminant dans le processus de mise en place de la République ont été finalisées, en juillet 1923, par la signature du Traité de Lausanne. De même, la Convention de Montreux, toujours en vigueur aujourd'hui, a une importance majeure et stratégique quant au contrôle des détroits turcs. Les lois suisses ont également été une source d'inspiration des actes fondateurs de la République et plus particulièrement du Code Civil. Tout ceci révèle l'importance de la Suisse dans l'histoire de la Turquie.
Dans la mémoire de nos peuples, de beaux souvenirs nous unissent.
Le Consulat Général à Genève, inauguré en 1898, a été la première représentation turque en Suisse. La Turquie a toujours considéré que Genève était le symbole de la paix, de l'amitié, de la tolérance et de la conciliation. Nous sommes convaincus que Genève préservera et renforcera, plus encore, toutes ces qualités.
Chers invités, chers amis,
L'enthousiasme qui nous anime pour célébrer l'anniversaire de la Proclamation de la République, l'histoire parcourue dont nous sommes si fiers, notre sentiment de confiance pour l'avenir, sont les reflets des valeurs qui déterminent notre nation.
Aujourd'hui, nous sommes heureux de vivre et de partager tous ces sentiments avec nos amis suisses.
Une fois encore, et avec toutes ces inclinations qui nous transcendent, je tiens à commémorer l'anniversaire de la Proclamation de la République.
İpek Zeytinoğlu Özkan
Lundi - Vendredi
09:00 - 13:00
ATTENTION! VEUILLEZ PRENDRE VOTRE RENDEZ-VOUS PAR LE SITE INTERNET www.konsolosluk.gov.tr POUR TOUTES LES DEMARCHES CONSULAIRES.
Vacances 2024
01/01/2024 | 01/01/2024 | Nouvel An |
29/03/2024 | 29/03/2024 | Vendredi Saint |
01/04/2024 | 01/04/2024 | Pâques |
10/04/2024 | 10/04/2024 | Fête du Ramadan |
09/05/2024 | 09/05/2024 | Jeudi de l'Ascension |
20/05/2024 | 20/05/2024 | Lundi de Pentecôte |
16/06/2024 | 16/06/2024 | Fête du sacrifice |
01/08/2024 | 01/08/2024 | Fête nationale |
05/09/2024 | 05/09/2024 | Jeûne Genevois |
29/10/2024 | 29/10/2024 | Fête de la République |
25/12/2024 | 25/12/2024 | Noël |
31/12/2024 | 31/12/2024 | (Fête de la Restauration de la République) |
+90 312 292 2929