Sayın Büyükelçilerim, Cenevre Türk Okulu’nun kıymetli öğretmeni ve öğrencileri, Türk dernekleri temsilcileri ve değerli misafirler,

Öncelikle bu anlamlı günde, böylesine güzel bir ortamda bir araya gelmemize imkan veren, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcilimiz Sn. Sadık Aslan ve daimi temsilciliğimizin değerli mensuplarına, şahsım ve görev bölgemizdeki vatandaşlarımız adına teşekkür etmek isterim.

Çanakkale Zaferi’nin 104. Yıldönümünde, 18 Mart Çanakkale Şehitlerimizi ve aynı zamanda, İstiklal Marşıyla bayrağımızı ve istiklalimizi ebedileştiren vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anmak üzere bugün bir araya gelmiş bulunmaktayız.

Bu anlamlı günde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanımızı ve milletimizi canlarından aziz bilen ve üstlendikleri görevleri ifa ederken kendilerini feda etmekten çekinmeyen tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Bugün aynı zamanda Türk Dışişleri Bakanlığı’nın vermiş olduğu şehitleri de anma günüdür. D
ünyanın dört bir köşesinde vazifeleri başında terör örgütlerinin hedefi olarak şehit düşen Bakanlık mensuplarının aziz hatıraları önünde de saygıyla eğiliyoruz.

Şehit vermiş bir Başkonsolosluğun mensubu olarak, 9 Haziran 1981’de ASALA terör örgütü tarafından, Cenevre’de iş çıkışında şehit edilen Sn. Mehmet Savaş Yergüz’ü de bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.

Bu vesileyle, din, dil, ırk ve coğrafya ayırt etmeden, terörün ve terör odaklarının her türlüsünü lanetliyor; Yeni Zelanda’da yaşanan elim terör saldırısında vefat edenlere rahmet diliyorum.

18 Mart 1915’te, Türk’ün vatanını fethetme rüyasıyla Çanakkale Boğazı’na girmeye çalışan dönemin kudretli donanmaları, beklemedikleri bir direnişle bozguna uğramış, ağır kayıplarla çekilmek zorunda kalmışlardır. Mehmetçik bu zaferle tüm dünyaya “Çanakkale geçilmez” dedirtmiştir.

104 sene önce Çanakkale'de sergilenen birlik, kardeşlik ve dayanışma ile tarihe altın harflerle yazılan kahramanlık destanı, milletimize kurtuluş mücadelesi için gerekli olan azim ve inanca ilham kaynağı olmuştur.

Çanakkale Zaferi, vatanı, hürriyeti ve istikbali söz konusu olduğunda Türk Milleti'nin önünde hiçbir gücün duramayacağını herkese göstermiştir.

Mehmet Akif Ersoy, Türk Milletinin Çanakkale savaşında verdiği destansı mücadeleyi en anlamlı şekilde mısralara dönüştürürken

“Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,

Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor” diyerek, kahraman şehitlerimizi anlatıyor.

Mehmet Akif, Kurtuluş Savaşı’nda yaşanan destansı mücadeleyi ve
Türk Milleti’nin duygularını da, en güzel şekilde ifade ederek, İstiklal Marşımızla ölümsüzleştirmiştir. Türk Milleti’nin vatan sevgisi, hürriyet ve bağımsızlık tutkusunu yansıtan İstiklal Marşı’mız, Anadolu’da birçok şehrin işgal altında olduğu bir dönemde, Türk milletinin esareti reddederek verdiği kahramanlık mücadelesine moral, inanç ve cesaret kaynağı olmuştur.

Kabulünün 98. yıldönümünü 12 Mart’ta idrak ettiğimiz İstiklal Marşımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde nasıl kabul edildiğini, dönemin Milli Eğitim Bakanı merhum Hamdullah Suphi Tanrıöver’in anlatımıyla kısaca sizlere hatırlatmak isterim:

Bütün elemelerden geçmiş ve sona kalmış şiirleri TBMM’nin kürsüsünden okuyordum. Sıra Akif’in eserine geldi ve ben şiiri okumaya başladıktan kısa bir süre sonra bütün Meclis kendiliğinden ayağa kalktı ve şiir biter bitmez bir alkış tufanı koptu, meb’uslar şiiri bana tekrar ve tekrar okuttular. Netice artık anlaşılmıştı. Milletimizin Milli Marşı belli olmuştu.

Vatan ve millet sevgisiyle, bağımsızlık aşkının en veciz ve seçkin ifadesi olan İstiklal Marşı’nı karşılığında hiçbir ödülü kabul etmeyerek, Aziz Türk Milleti’ne hediye eden, ve “Allah bu millete bir İstiklal Marşı daha yazdırmasın” diyerek içimizi adeta titreten Mehmet Akif Ersoy’u bu anlamlı günde tekrar saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.


Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde, bize mukaddes bir vatan emanet eden tüm şehitlerimizi ve başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere vatan için hayatlarını vermiş tüm kahramanlarımızı şükranla anıyoruz.

Ruhları şad olsun.